türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi nedir 5
Serkan Ağar Türkiye Futbol Federasyonu TÜRK İDARE HUKUKU SİTESİ
Çağdaş toplumlarda disiplinin korunmasındaki en önemli araç ise hukuktur. Asliye ceza mahkemesi hakimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine aittir. Asliye ceza mahkemelerinin davayı sonuçlandırmayan bazı ara kararlarına karşı itiraz yoluna başvurmak mümkündür. Örneğin, tutuklama kararı, tutukluluğun devamı kararı gibi kararlara karşı itiraz başvurusu yapmak mümkündür. Asliye ceza mahkemeleri tek hakim ile yargılama yapan mahkemelerdir. Türkiye’nin birçok ilçesinde dahi birden fazla asliye ceza mahkemesi vardır. Ceza davası sayısı ve iş durumu gerektirdiği takdirde numaralandırılarak her adliye çevresinde birden fazla asliye ceza mahkemesi kurulabilir. Milletlerarası Tahkim Hukuku dersi ile milletlerarası tahkime dair konuların doktrin, mevzuat ve milletlerarası antlaşmalar çerçevesinde devlet yargılamasından farkının ortaya konması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda milletlerarası tahkime ilişkin temel kavramlar, milletlerarası tahkim kuruluşları, Milletlerarası Tahkim Kanunu incelenmekte ve Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi MÖHUK ve New York Konvansiyonu kapsamında ele alınmaktadır. Derste kamu icra hukuku kavramı, kamu icra hukukunun niteliği, genel icra hukukundan farkı ve kamu icra hukukunun kapsamı başlıkları altında genel hatlarıyla açıklamalar getirilecek; kamu icra hukukuna dayanak oluşturan anayasal temellere işaret edilecektir.
İster hizmet kusuru isterse kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılsın genel olarak idarenin tazmin borcunun doğabilmesi için bir zararın mevcudiyeti, zarara yol açan eylemin idareye yüklenebilir nitelikte bulunması, zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunması zorunludur. AYİM iç hukuktaki düzenlemeler göre yaptığı değerlendirmesinde ; “1982 Anayasasının Suç ve Cezalara İlişkin Esaslar başlıklı 38 inci maddesinin onuncu fıkrasında “…İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir” hükmüne, 129 ncu maddesinin üçüncü fıkrasında; “Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz” denildikten sonra dördüncü fıkrasında; “Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.” hükmü bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, amir, astını bir hatasından dolayı ikaz ve tenkit etmek, hatta azarlamak hususunda tamamen serbest olup, bu tasarruf kanunun amir hükmü gereği disiplin cezası sayılamaz. Doğrudan disiplin cezası olarak tesis edilen uyarı işlemlerini, yukarıda açıklanan ikili tasnifin, özellikle ikinci kategorisine dahil ceza tehdidi ve/veya ceza amaçlı ikaz/tenkit/ihtar yazılarından ayırmaktaki güçlük, ilk gruptaki uyarı cezalarının manevi yaptırım sonucuna sahip olması gibi ikinci grubun da manevi etki doğurmasıdır. Ancak her hukuka aykırı işlemin muhatabı üzerinde manevi etkiye yol açacağı göz önünde bulundurulursa, disiplin cezası olarak tesis edilmeyen tenkit/ikaz yazılarının, Kanunda manevi yaptırım olarak öngörülmekle resen ve her zaman disiplin cezası olarak hukuki sonuç doğuran uyarı/uyarma cezasından farkı anlaşılacaktır. Aşağıda açıklanacak olan hata gösterme, tenkit ve muaheze türünden ikaz ve ihtar işlemlerinin ceza sayılmayacağına ilişkin hüküm de dikkate alındığında, her uyarıcı işlemin, yaptırım tehdidi taşısa bile disiplin cezası sayılan uyarı/uyarma işlemi kabul edilmeyeceği ortaya çıkmaktadır. Aksi takdirde, meselâ, bir memura sırf cezalandırmak için tesis edilen atama ve yer değiştirme veya izne göndermeme işlemlerini, disiplin cezası gibi telakki etmek veya aynı hukuki rejime tabi tutmak gerekecektir.
Fıkrasında yer alan disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü disiplin amirlerince verilen cezaların yargı denetimim dışında olduğuna ilişkin hüküm, oda hapsi disiplin cezası yönünden çatışmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurları, disiplin suçları bakımından genel olarak 657 sayılı Kanundaki düzenlemelere, istisnaen emre itaatsizlik ve saygısızlık fiilleriyle sınırlı olarak Askeri Ceza Kanunu ile Disiplin Mahkemeleri Kanununa tâbidirler. Ancak, bu yükümlülük Kanunun açık hükmü uyarınca salt emre itaatsizlik veya saygısızlık suçlarına ilişkin olup nitelik ve nicelik itibariyle bunların dışında kalan halleri kapsamamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerindeki sivil personelin 211 sayılı Kanunun 14. Disiplin mahkemeleri, “yargısal rol” ifa eden ve bir “adli fonksiyona” sahip bulunan, keza belli bir usul izleyerek ve hukuk kurallarına dayanarak karar veren ve kararları Devlet gücüyle icra edilen kanunla kurulmuş mahkemelerdir. Disiplin mahkemelerinin Anayasal temeli bulunduğu gibi kuruluş ve işleyişi 477 sayılı Kanunla belirlendiğinden AİHS’nin 6. Maddesinde yer alan kanunla kurulmuş bir mahkeme kriterini karşılamaktadır. Bu mahkemelerin hâkim olmayan kişilerden kurulu olması tek başına AİHS’nin 6\. Masaların kralı ol, poker ve blackjack turnuvalarında yeteneklerini sergile. pariBettilt güncel\. Maddesi anlamında “mahkeme” olarak kabul edilmemesi için yeterli değildir.
Aşağıda polisin durdurma ve arama yetkisi ile ilgili yaptığımız açıklamalar, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu m.25 atfı ile jandarma ve 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun “Durdurma ve kimlik sorma” başlıklı 7. Maddesi uyarınca çarşı ve mahalle bekçileri bakımından da geçerlidir. Polis, jandarma ve bekçi bir bütünde “kolluk” olarak tanımlayabiliriz. Genel olarak idarenin sözleşme yaparken muhatabını seçmek için uymakla yükümlü olduğu usullere kamu ihalesi denilmektedir. İdarenin tüm ihaleleri için uygulanacak usulleri düzenleyen bir tek kanun bulunmamaktadır. Birden çok kanunla düzenlenen kamu ihale mevzuatının dağınık bir yapı arz ettiği söylenebilir. İdarenin kamu ihalesi bakımından en sık başvurduğu kanunlar, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’dur. En sık başvurulan kanunlar bunlar olmakla birlikte, kamu ihale usullerinin düzenlendiği başka kanunlar da bulunmaktadır .
- Yükseköğretim öğrencilerinin siyasî partilere üye olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
- Maddenin ihlali olduğu gibi hukuk devleti ilkesi ve hak arama özgürlüğüyle de bağdaşmamaktadır.
- Maddesinde, futbol ile ilgili ulusal spor politikalarının uygulanmasında Türkiye Futbol Federasyonu’nun, Spor Yüksek Kurumu ile koordineli çalışacağı hükme bağlanmıştır.
Özel tekerrürün uygulanabilmesi için, aynı konuda daha önce alınan cezanın sicilden silinme süresi içinde tekrar işlenmesi gerekmektedir. Disiplin cezalarının sicilden silinme süreleri ise, 657 SK’nun 133. Buna göre, uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından itibaren 5 sene, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bakımından 10 sene geçtikten sonra yetkili amire başvurularak, verilmiş olan cezaların sicil dosyasından silinmesi istenebilecektir. Memurun belirtilen süre içindeki davranışları bu isteğini haklı kılacak nitelikte görülürse (kademe ilerlemesinin durdurulması cezasında yetkili disiplin kurulunun da görüşü alınarak), isteğinin yerine getirilmesine karar verilecek ve bu karar memurun sicil dosyasına konulacaktır. Devlet memurluğundan çıkarma cezasında ise cezanın sicilden silinmesi kabul edilmemiştir. Tekerrürün uygulanabilmesi için, işlenen yeni fiilin anılan süreler içinde olup olmamasına bakılacaktır. Söz konusu sürelerin geçmesine rağmen yetkili amirin disiplin cezasının silinmesi isteğini kabul etmemesi tekerrür bakımından önem taşımayacaktır. Yani sürelerin salt geçmiş olması tekerrür uygulamasını engellemek bakımından yeterli olacaktır[402].
Başvuru yolları ve yargısal korumada söz konusu olan dava türleri ile bunların tarafları ve esasları yönünden özelliklerine, rekabet hukuku, çevre hukuku, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve diğer alanlardan bazı özellikli sorunları konu alan içtihatlara ağırlık verilecektir. AB’deki yargısal denetimin diğer uluslararası yargı yerleri ile etkileşiminin genel çerçevesi üzerinde durularak, özellikle ABAD’ın yargılamada kullandığı hukuki metinlerin kapsamı ve yargı yetkisinin yorum yolu ile genişlemesi ve bunun AB hukukundaki olumlu ve olumsuz yansımaları ABAD kararları ışığında ele alınacaktır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Çocuğun soybağını değiştirme” başlıklı 231. Maddesinin birinci fıkrası uyarınca; “Bir çocuğun soybağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”. Maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine göre, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır. TCK m.67’de dava zamanaşımı süresinin durması ve kesilmesi sebepleri düzenlenmiştir. TCK m.67’de gösterilen sebepler gerçekleştiğinde, ya durma sebebi ortadan kalktıktan sonra dava zamanaşımı kaldığı yerden işlemeye devam eder ya da en fazla dava zamanaşımı süresinin yarısı kadar olmak üzere kesilme sebebiyle tekrar başlayan zamanaşımı uzar.
Uluslararası antlaşmaların nasıl yapılacağı, uluslararası antlaşmalarda kullanılan terimlerden anlaşılması gerekenler, devletlerin diplomatik temsilcilerinin sahip olduğu dokunulmazlık, kıta sahanlığı, bitişik bölge, münhasır ekonomik bölge gibi konular uluslararası hukukun inceleme alanı içindedir. Bu çerçevede dersin amacı, bu alana özgü kavramlar, terminoloji ve uluslararası ilişkilere uygulanan hukuki akıl yürütme aşamaları hakkında öğrencilerin bilgi edinmesi ve bu alanda analiz yeteneklerini geliştirmektir. Dersin içeriği ise uluslararası kamu hukukunun kaynakları (antlaşmalar, örf ve âdet), süjeleri, devlet ve unsurları, uluslararası kuruluşlar (Birleşmiş Milletler ve diğerleri), uluslararası ilişkilerin organları olarak elçilikler ve konsolosluklar, uluslararası yargı (Uluslararası Adalet Divanı vs.), deniz, hava ve uzay ile ilgili sorunlar, kuvvet kullanma vb. Herkes bilmelidir ki, ceza yargılamasında “peşin gözaltı” olmaz. Bizde yakalama, çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında sulh ceza hakimliği tarafından çıkarılan yakalama emri ile hakkında yakalama emri çıkarılma veya tutuklama kararı verilme şartları oluşan ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk tarafından doğrudan kullanılabilen yetki hariç, suçüstü ile sınırlı yapılabilir. Suçüstü durumunda herkes yakalama yapabilir, ancak bu yakalama şekli abartılıp, hürriyeti tahdide ve suçüstü, yani o an işlenen veya henüz işlenmiş suç olmamasına rağmen, örneğin aranan veya arandığı zannedilen bir kişinin haksız yere yakalanmasına çevrilmemelidir. Somut olayın koşullarını detaylı şekilde değerlendiren ve istisnai nitelik taşıyan bu kararın dikkatli değerlendirilmesi isabetli olacaktır. Ceza Muhakemesi Hukukunda sirayet konusu; kanun yoluna başvurmayan sanık veya sanıkların, kanun yoluna başvurmuş olan sanığın, başvurusu sonucunda elde ettiği lehe hükümden yararlanmasını ifade eder.
Seçilecek bu üyelerin, spor bilgisi, ihtisas ve tarafsızlığı ile tanınmış, en az üçünün Hukuk Fakültesi mezunu, birinin Genel Müdür tarafından seçilen bir Danışma Kurulu üyesi ve diğerinin Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu’nun yüksekokul mezunu üyesi olması gerekmektedir. Yukarıda, uzun sayılabilecek bir biçimde, Türk spor idaresinin en yetkili iki kuruluşu olan GSGM ile TFF’nin kuruluş, yapı, işlev ve kendilerine özgü birtakım özellikleri geniş bir perspektiften incelenmeye çalışılmıştır. Her iki kuruluş da, idare hukuku yönünden, bugünkü kuruluş ve yapıları ile incelenmeye ve tartışılmaya değer birçok özelliği bünyelerinde barındırmaktadır. Lig maçları ile ilgili olarak kulüpler adına (nam ve hesabına) yayın sözleşmesi yapmaya münhasıran TFF yetkili bulunmaktadır. Ayrıca TFF, en üst lige ait yayın haklarının satış suretiyle devrine ilişkin esasları ve satış şeklini tek taraflı olarak belirleme yetkisine de sahiptir.
STM’nin yargılama usulüne, Sporla İlgili Tahkim STM Yönetmeliği hükümleri uygulanır. STM, uyuşmazlığa öncelikle FIFA’nın çeşitli düzenlemelerini ve buna ek olarak İsviçre hukukunu uygulamaktadır. FIFA organları tarafından alınan ve kesin olan kararlar ile konfederasyonlar, üyeler ve liglerin aldığı kararlara karşı STM’ye, kararın tebliğinden itibaren en geç 21 gün içinde başvurulması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen olaylar ve ağır sonuçları karşısında, FIFA disiplin yargısı ve uygulanan disiplin tedbirleri ile Spor Tahkim Mahkemesi’nden (STM) söz etmek yararlı olacaktır. Maddesine göre disiplin tedbirleri; “gerçek ve tüzel kişilerin her ikisine de uygulanabilen tedbirler”, “sadece gerçek kişilere uygulanabilen tedbirler” ve “sadece tüzel kişilere uygulanabilen tedbirler” olmak üzere üçe ayrılmıştır. Gerçek ve tüzel kişilerin her ikisine de uygulanabilen disiplin tedbirleri; ihtar, kınama, para cezası ve verilen ödüllerin geri alınmasıdır[21]. Sadece gerçek kişiler için öngörülen disiplin tedbirleri; ihtar (sarı kart), ihraç (kırmızı kart), maç oynamama, soyunma odası ve/veya yedek kulübesinde bulunma yasağı, stada girme yasağı ve futbolla ilgili herhangi bir etkinlikte yer alma yasağıdır[22]. Sadece tüzel kişiler için öngörülen disiplin tedbirleri ise; transfer yasağı, müsabakanın seyircisiz oynanması, müsabakanın tarafsız sahada oynanması, belli bir statta müsabaka yapma yasağı, müsabaka sonucunun iptali, ihraç, hükmen mağlubiyet, puan silinmesi ve alt kademeye düşürmedir[23].
Avrupa Birliği Personel Tüzüğünde görevden ayrılmış olan personele disiplin cezası verilebileceği düzenlenmiştir. Görevden ayrılmış personele verilecek disiplin cezası, emeklilik aylığının tamamen yada kısmen sürekli ya da süreli olarak kesilmesidir[262]. Oda ve göz hapsi cezaları kesinleştikleri tarihten itibaren bir yıl içinde zamanaşımına uğrar. Cezanın yerine getirilmesinin geri bırakılması halinde, geri bırakma süresi içinde zamanaşımı işlemez. Seferberlik ve savaş halinde teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutan veya askeri kurum amiri, disiplin mahkemesince verilen cezanın yerine getirilmesini, hükümlünün askerliğinin bitimine veya seferberliğin sona ermesine veya barışa kadar geri bırakabilir. Maddesine bağlı EK-1 cetvelden uyarı cezasının herkese (er, erbaş, uzman erbaş, uzman jandarma, askeri öğrenci, devlet memuru, astsubay, subay, general ve amirallere) verilebileceği anlaşılmaktadır. 657 SK, Devlet memurlarının, Devlete bağlılıkları için Atatürk ilke ve İnkılâplarına bağlı kalmalarını vazgeçilmez bir şart olarak görmektedir. Atatürk İlke ve İnkılâplarına bağlılık aynı zamanda Anayasal bir gerekliliktir. 5816 SK[228] kapsamındaki suçları işleyen memurlar, bu Kanundaki cezalara muhatap olmalarının yanı sıra, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile de cezalandırılırlar. Kurumun huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozan siyasi veya ideolojik hareketlerin adli açıdan suç teşkil etmesi gerekmez. Maddesinin (E) fıkrası altındaki Devlet memurluğundan çıkarılmayı gerektiren fiiller, ceza hukuku anlamında suç oluşturup oluşturmamasına göre belirlenmemiştir. Salt olarak siyasi veya ideolojik amaçla hareketlerde bulunmak, bu suçun oluşumu için yeterli değildir.